Atina’da Ukrayna Büyükelçiliği önünde protesto gösterisi KNE 11 Martta  gerçekleştirirken KKE ve KNE temsilcileri tarafından KKE’nin  protesto mektubu asıldı.

Bu protesto ile KKE ve KNE, Ukrayna Komünist Gençlik Örgütü (Komsomol) komite üyeleri Michael ve Alexander Kononovits’e yönelik devam eden siyasi davayı, tutuklamayı ve işkenceyi kınadı.

Bu davanın asılsız ve uydurma suçlamalarla yürütüldüğünü ve Ukrayna yetkililerinin kendilerine yeni suçlamalar ekleyerek onları emperyalist savaşın ön saflarına göndererek hayatlarını kaybetmelerini sağlama çabalarının kabul edilemez olduğunu belirttiler.

KKE ve KNE Kononovich kardeşlere karşı açılan her türlü davanın geri çekilmesi ve serbest bırakılmasını talep ederken, Ukrayna Yetkililerinin bu gençlerin güvenliklerinden tek başına sorumlu olduklarını vurguladılar.

Ayrıca, emperyalist savaşın trajik sonuçlarını yaşayan Ukrayna halkının gerçek iradesini özgür ve engelsiz bir şekilde ifade etmesini engelleyen tüm anti-komünist ve diğer anti-demokratik yasaların kaldırılmasını talep ettiler.

Bir kez daha, "Holodomor" hakkında devam eden Sovyet karşıtı propagandanın kabul edilemezliğine, ayrıca Bandera veya "14. SS Waffen Grenadier Tümeni" adamları gibi Nazilerin Ukraynalı işbirlikçilerinin "kahramanlara" ve "yurtseverlere" indirgenmesine ve mevcut Ukrayna Yetkililerinin bu tarihi durumu yeniden yazmayı ve Nazilerin gerekçelendirilmesiniamaçlayan diğer ilgili kararlarına dikkat çektiler.

Atinadaki Rusya Federasyonu Elçiliğinde de Protesto mektubu

Aynı zamanda KKE, Rus Elçiliğine de protesto mektubu göndererek, uzun yıllardır siyasi davası görülen tutuklu ve 5 yıl hapis cezasına çarptırılanMarksist sosyolog Boris Kagkarlitsy’e yapılanları da kınadı.

Mektupta KKE, bu kabul edilemez siyasi davanın asılsız ve uydurma suçlamalarla gerçekleştirildiğini ve Boris Kagarlitsky'nin hayatını tehlikeye attığını belirtmektedir.

KKE Boris Kagkarlitsy’e karşı açılan her türlü davanın geri çekilmesi ve serbest bırakılmasını talep ederken, Rusya Federasyonu Yetkililerinin bu gençlerin güvenliklerinden tek başına sorumlu olduklarını vurguladılar.

Ayrıca, emperyalist savaşın trajik sonuçlarını yaşayan Rus halkının gerçek iradesini özgür ve engelsiz bir şekilde ifade etmesini engelleyen tüm anti-komünist ve diğer anti-demokratik yasaların kaldırılmasını talep ettiler.

Son olarak mektupta Bolşeviklere ve Ekim Devrimi lideri ve ülkenin Başbakanı olan V.L Lenine karşı devam eden anti sovyet propagandasını kabul edilemez olduğu belirtilmektedir.

Diğerlerinin yanı sıra özellikle, Rusya'nın Yekaterinburg kentindeki bir mahkemenin, Lenin'in temel ve simgesel eseri "Devlet ve Devrim"i, bir devlet uzmanı tarafından "terörist el kitabı" olarak sunma girişimi (Şubat 2025) eleştiriliyor; bu girişimin amacı; tutuklu bulunan "Marksist Grup" üyelerini "terörist" olarak mahkum etmektir.

Nazi Almanyası rejimini "Bolşevizme karşı zafer" adına selamlayan Moskova'nın merkezindeki bir üniversitede Rus faşist filozof Ivan Ilyin adına bir okul açma kararı da aynı derecede alçakçadır”.

***

Hem Ukrayna hem de Rusya büyükelçiliklerine gönderilen mektupta, kapitalizmden doğan faşizme karşı mücadelede kanlarını döken ve bu yıl kahraman Kızıl Ordu ve onun önderlik ettiği gerilla hareketleri ve komünistlerkarşısında yenilgisinin 80. yıl dönümünü andığımız bu zamanda Yunanlar olduğu kadar diğer halklara yönelik yukarıdakigibi eylemlerin kabul edilemez ve provokatif olduğu vurgulanıyor.

11.03.2025